top of page

Yurt Dışında Marka Tescili: İşinizi ve Markanızı Dünyaya Güvenle Açın!

  • Yazarın fotoğrafı: Kadir Barlas Bilge
    Kadir Barlas Bilge
  • 18 Ara 2024
  • 3 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 29 Oca

Türk markalarının farklı ülkelerde de kullanılabilmesi, sadece yerel değil uluslararası düzeyde de güvence altına alınmış olmalarına bağlıdır. Yurt dışında marka tescili, bu korunmayı sağlamanın önemli bir aracıdır ve özellikle dijital dönemde işletmelerin sınırları aşması için hayati bir rol oynar.


Markayı farklı ülkelerde kullanmaya başlamadan önce yapılacak araştırma en kritik adımlarından biridir. Çünkü başkalarının marka haklarını ihlal ettiğiniz takdirde ciddi yaptırımlarla karşılaşabilirsiniz. Örneğin, yurt dışında markası tescilli bir işletmenin ismini veya logosunu izinsiz kullanmanız durumunda karşılaşabileceğiniz yaptırımlar aşağıdaki gibidir.


  • El Koyma: İhlale konu olan ürünleriniz hedef ülkenin gümrüğünde durdurulabilir veya çeşitli aşamalarda bu mallara el konulabilir.

  • Tazminat Ödemeleri: Marka sahibi, haklarına tecavüz edilmesi neticesinde sizden ciddi tazminatlar talep edebilir.

  • Cezai Yaptırımlar: Ülkeden ülkeye değişmekle birlikte, ihlaller genellikle marka hakkına tecavüzün durdurulmasının ve tazminatların yanı sıra cezai yaptırımlarla da sonuçlanır.


Bu nedenle, doğru bir tescil stratejisi geliştirmek, markanızı korumak kadar başkalarının haklarını ihlal ederek zarara uğramamanız açısından da önem taşır.


Bu yazımızda, markanızı yurt dışında tescil ettirmek için kullanabileceğiniz temel yolları ve her bir yöntemin avantajlarını ele alıyoruz.



1. Madrid Protokolü: Türkiye’deki Markanız ile Diğer Ülkelerde Koruma


Madrid Protokolü, istediğiniz sayıda ülkeye Türkiye’deki markanızının uzantısı olarak uluslararası tescil başvurusu yapmanıza olanak tanıyan bir sistemdir. Bu sisteme başvurabilmek için Türkiye'de tescilli veya başvurusu yapılmış bir markanızın olması gerekmektedir. Şu an 100'den fazla ülkenin taraf olduğu bu protokol sayesinde, markanızı koruma altına almak için her bir ülkeye ayrı ayrı başvuru yapma zorunluluğu da ortadan kalkar.


Avantajları:

  • Tek bir işlem ile birden fazla ülkede başvuru yapabilme kolaylığı

  • Başvurunun Türk Patent ve Marka Kurumu üzerinden yapılabilmesi.


Dezavantajları:

  • Koruma, Türkiye'deki temel tescile veya başvuruya bağlı olduğu için ilk 5 yılda bu temel başvurunun reddedilmesi veya tescilin hükümsüz kılınması durumunda uluslararası başvuru veya tescil de tehlikeye girebilir.



2. Ülkesel Marka Tescili: Hedef Ülkede Güçlü Koruma


Bu yöntem, hedeflediğiniz ülkede doğrudan başvuru yaparak markanızı o ülkede tescil ettirmenizi sağlar. Örneğin, markanızı ABD'de korumak istiyorsanız, başvuruyu doğrudan ABD Patent ve Marka Ofisi'ne (USPTO) yaparsınız.


Avantajları:

  • Her bir ülkenin marka korumasına yönelik özel hukuk kuralları dikkate alınarak başvuru yapma imkanı.

  • Daha spesifik ve ülkeye özel koruma.


Dezavantajları:

  • Her ülke için ayrı prosedürler ve maliyetler.

  • Yasal süreçlerin uzun olabilmesi.



3. Bölgesel Marka Başvuruları: Bölgeyi Kapsayan Çözümler


Bölgesel marka tescili, belirli bir bölge içinde birden fazla ülkeyi kapsayan bir başvuru yapma imkanı sunar. Bu yöntem, Avrupa Birliği gibi tek pazar alanlarında ya da diğer bölgesel sistemlerde tek bir tescille koruma sağlar. Örneğin, Avrupa Birliği Markası (European Union Trademark), tek bir başvuru ile 27 Avrupa Birliği ülkesi için marka tescili sağlar. Başvuru, Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi (EUIPO) üzerinden yapılır.


Afrika Bölgesel Fikri Mülkiyet Organizasyonu(ARIPO), Afrika Fikri Mülkiyet Organizasyonu (OAPI), Benelüks Marka Ofisi (BOIP), Andean Topluluğu (ANDEAN), Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) gibi bölgesel başvuru yapılmasına imkan sağlayan birçok diğer örnek mevcuttur.


Avantajları:

  • Tek çatı altında yaygın koruma.

  • Tüm ülkelerde tek bir karar mekanizması.


Dezavantajları:

  • Bir ülkede reddedilirse, tüm başvuru reddedilebilir.



Türkiye’nin Devlet Destek ve Teşvikleri


Yurtdışı marka tescili sürecinde, Türk işletmeleri için sağlanan devlet destekleri ve teşvikler önemli bir avantaj sunmaktadır. Ticaret Bakanlığı tarafından verilen bu destekler, özellikle ihracata yönelik faaliyet gösteren işletmeler için finansal yükleri azaltmayı hedefler.


Marka Tescili Desteği

Ticaret Bakanlığı, yurtdışı marka başvurularının ve markaların korunmasına yönelik hukuki süreçlerin masraflarını belirli bir oranını karşılamaktadır. Bu destek, Madrid Protokolü başvuruları, bölgesel marka başvuruları ve ülkesel başvurular gibi farklı tescil yöntemlerini kapsar.


Turquality Programı: Türk Markalarının Küresel Yolculuğu

Turquality, Türk markalarının uluslararası pazarlarda güçlü bir şekilde konumlanmasını destekleyen kapsamlı bir programdır. Marka tescili ve tanıtım giderlerinden hukuki danışmanlık hizmetlerine kadar birçok alanda destek sağlar.


KOSGEB Destekleri

Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB), yurtdışı pazarlara açılmayı hedefleyen KOBİ’ler için marka tescili sürecinde finansman desteği sunmaktadır.



Profesyonel Destekle Süreci Kolaylaştırın: Yanlış Adımlardan Kaçının


Yurtdışı marka başvuruları, hukuki ve idari açıdan karmaşık bir yapıya sahiptir. Yanlış bir başvuru veya eksik belgeler, tescil başvurusunun reddedilmesine veya gereksiz maliyetlere yol açabilir. Bu nedenle, süreci uzman bir marka vekiliyle yürütmek şu avantajları sağlar:


  • Doğru stratejinin belirlenmesi.

  • Belge hazırlığının eksiksiz yapılması.

  • Başvurunun takibi ve itiraz süreçlerinde destek sağlanması.


Markanızı yurtdışında güvence altına almak ve doğru adımları atmak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

bottom of page